The renovations made at the Ottoman military organization which began at the beginning of the 18th century has influenced the modernization of the state and the society. After the abolition of the Janissary with other “Ocak”, several military buildings with various functions required for the new military organization were built. Several military buildings and or building groups such as 1 administrative building, 14 barracks, 11 schools, 12 hospitals, 17 police stations, 4 factories, 4 armories, 2 depots, 3 bakeries totaling 68 in number were built after 1826 in Istanbul, which was the center for the first army, reflect the westernized features that were different from that of the traditional Ottoman Architecture.
During the 19th century and at the beginning of the 20th century some legal regulations concerning restoration and preservation of the military buildings were made. However in spite of these regulations only 47 out of 68 remain today. After the second half of the 20th
century 44 military buildings have been registered as part of cultural heritage by the Council of Monuments. Through time, these buildings have faced several problems of preservation caused by issues related to ownership, function, user failures and natural disasters. Buildings, which require maintenance, repair and restoration according to the related regulations, lose several of their original features while they are restored.
18. yüzyıldan itibaren Osmanlı askerî teşkilâtında yapılan yenilik ve düzenlemeler, devletin ve toplumun modernleşmesini büyük ölçüde etkilemiş; 1826 yılında Yeniçeri Ocağı ile birlikte diğer ocakların kaldırılmasından sonra yeni oluşturulan askerî kurumlar için farklı işlevli birçok askerî yapı inşa edilmiştir. I. Ordu merkezi olan İstanbul’da 1826 yılından sonra yapıldığı tespit edilebilen 1 idarî yapı, 14 kışla, 11 okul, 12 hastahane, 17 karakol, 4 fabrika, 4 silâhhane, 2 depo ve 3 fırın olmak üzere toplam 68 adet askerî yapı/yapı grubu geleneksel Osmanlı mimarîsinden ayrılan özellikleri ile Osmanlı’nın Batı’ya dönük yüzünü yansıtmışlardır.
19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başında gerçekleştirilen bazı yasal düzenlemelerle askerî yapıların onarımları ve korunmaları konularında çeşitli kararlar alınmıştır. Ancak alınan bu kararlara karşın 68 askerî yapı/yapı grubundan 47 tanesi günümüze ulaşmış, 21 tanesi ise günümüze ulaşamamıştır. 20. yüzyılın ilk yarısından sonra ilgili Koruma kurulları tarafından 44 askerî yapı korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir. Bu özgün yapılar zaman içinde mülkiyet, işlev, kullanıcıların müdahaleleri ve doğal nedenlerden kaynaklanan çeşitli koruma sorunları ile karşı karşıya kalmışlardır. İlgili kanun ve ilke kararları gereğince bakım, basit onarım ve esaslı onarım kapsamında korunmaları gereken yapılar için belgeleme ve uygulama evrelerinde olumlu müdahalelerin yanı sıra yapıların mimarî özelliklerini dikkate almayan çalışmaların da gerçekleştirildiği görülmektedir.