YILDIZ TECHNICAL UNIVERSITY FACULTY OF ARCHITECTURE E-JOURNAL

E-ISSN 1309-6915
Volume: 19 Issue: 1
Year: 2024

Current Issue Published Issues Most Accessed Articles Ahead of Print
Index and Coverage
Avery Index
DOAJ
EBSCO
Erih Plus
ESCI – Clarivate
GALE Cengage
Genamics
ProQuest
TR Dizin
TUBITAK Ulakbim
Ulrichs Web
Megaron: 8 (3)
Volume: 8  Issue: 3 - 2013
Hide Abstracts | << Back
FRONT MATTER
1.Megaron 2013-3 Full Issue

Pages I - IV

LETTER TO EDITOR
2.City Of Arû In The Shadow Of Time
Ayşenur Gurbetoğlu, Beril Sevin, Ahsen Özdemir
doi: 10.5505/megaron.2013.03522  Pages 131 - 136
Abstract | Full Text PDF

ARTICLE (THESIS)
3.Property Rights as a Source for Identifying and Conserving the Spirit of Place
Mert Nezih Rifaioğlu, Neriman Şahin Güçhan
doi: 10.5505/megaron.2013.61687  Pages 137 - 148
Kentsel koruma disiplini yerin ruhunun korunması üzerine odaklanmakta ve yerin ruhu kavramı tarihi kentsel bağlamı meydana getiren manevi (soyut) ve maddi (somut) tüm değerlerin birlikteliği ile tanımlamaktadır. Fenomenolojik bir olgu olan yerin ruhu kavramının kentsel koruma disiplininde tanımlanması ve korunması beraberinde yeni soruları ve araştırma konularını koruma gündemine getirmektedir. Kentsel ölçekte korunması gereken değerlerin tespitinde yerin ruhunu oluşturan parametrelerin tanımlanmasında kullanılacak kaynakların neler olabileceği henüz netleşmemiş önemli bir çalışma konusudur.

Bu çalışma öncelikli olarak yerin ruhu kavramının kuramsal çerçevesini kent biçim çalışmaları, fenomenolojik araştırmalar ve kentsel koruma çalışmaları ışığında inceleyip tanımlayacaktır. Ardından, ilk olarak bu çalışmada mülkiyet haklarının yerin ruhunun tanımlanmasına yönelik kaynak olarak kullanımı sorgulanacaktır. Sonuç olarak, çalışmada mülkiyet haklarının birinci derece güvenilir kaynak olarak tarihi kentsel bağlamı oluşturan maddi (somut) ve manevi (soyut) değerlerin birlikte korunmasına katkı sağlayabileceği vurgulanmaktadır.
Urban conservation has recently been held to possess a wide perspective for explicitly identifying and assessing the combination of tangible and intangible values of historic urban contexts and implicitly defining and conserving authenticity, local identity and spirit of place through the developments in assessment of values. Nevertheless, this new way of understanding and appreciating historic urban context brings new questions into the urban conservation discipline. Discourses focus on the importance of developing reliable sources for investigating authenticity, identity and spirit of place in historic urban contexts. This paper outlines a theoretical approach to the spirit of place and proposes a new source; property rights as contribution to the theory and practice of identifying and conserving the spirit of place through exploring the human experiences and the way of forming, designing and constructing the urban form.

4.Valuation Cash Flow Uncertainties in Real Estate Development Projects with Desicion Tree Analysis
Serhat Başdoğan, Hakkı Önel
doi: 10.5505/megaron.2013.46855  Pages 149 - 164
Küreselleşme sürecinde hızla gelişen gayrimenkul piyasaları ve artan rekabetçi piyasa koşulları ile risklerin değerlendirilmesi, gayrimenkul yatırım değerleme sürecinin en önemli hedefi haline gelmiştir. Bu makale inşaat izinlerinden kaynaklanan gecikmeler ve gayrimenkul geliştirme projelerinin ilişkilerini Karar Ağacı Analizi (KAA) ile açıklamaktadır. Beklenen Değer (BD) kriteri geleneksel İndirgenmiş Nakit Akış (İNA) yöntemine dahil edilerek ve KAA ile ifade edilmiştir. Bu yatırım kararlarının gerçek dünyaya daha yakın olmasına yardımcı olacak bir fayda sağlayarak daha iyi şartlarda karar alma ve risk analizi imkanlarını sağlayacaktır. Sonuçta elde edilen değerler geleneksel NBD yöntemleri ile tutarlılık göstermektedir. Ancak araştırma sonuçları geleneksel NBD yönteminin inşaat sürelerindeki gecikmeler ve zamanlama gibi belirsizlikler ile ilgili eksikliklerini KAA ile giderilebildiğini göstermiştir. Bunlara ek olarak BD ve KAA'nin uygulanması ile elde edilen sonuçların, inşaat izinlerindeki gecikmelerin gayrimenkul geliştirme projelerinin NBD'lerinde belirgin miktarda değişiklik yarattığını vurgulamıştır.
With the rapid development of real estate markets under globalization and exponential competitive market conditions, risk evaluation has been one of the most important tasks in the process of real estate investment valuation. This paper describes the relationship between construction permit uncertainties and real estate development projects by using the Decision Tree Analysis (DTA) approach. Expected Value (EV) criterion for an office development project proposed and incorporated into conventional Discounted Cash Flow (DCF) analysis which are determined by DTA. This will help utility function to come closer to the real world, so that decision making and risk analysis can be done based on the real and possible data providing better conditions for investors. The results are consistent with the results calculated by conventional DCF analysis. However research demonstrates that is of application DTA obviate the deficiencies of conventional DCF analysis under construction permit delays and scheduling uncertainties. Results also emphasize the importance of applying EV and DTA for the construction permit delays generate a significant change in NPV of real estate development projects.

5.An Analysis on the Urbanized Fertile Agricultural Lands with Urban Sprawl in Konya
Hale Akseki, M. Çağlar Meşhur
doi: 10.5505/megaron.2013.99609  Pages 165 - 174
Son yıllarda hızla artan dünya nüfusu, gelişen teknolojiyle beraber hızlı kentleşmeye neden olmuştur. Bu süreçte çevrelerine doğru hızla yayılan kentler, pek çok çevresel sorunu da beraberinde getirmiştir. Kentler, hava, su ve toprak kirliliğinin yanı sıra kentsel yayılma sonucu çevrelerindeki orman alanları, su kaynakları, doğal peyzaj ve tarım alanları üzerinde büyük bir baskı oluşturmuştur. Bu baskıdan en çok etkilenen de şüphesiz tarım alanlarıdır. Verimli toprakların kaybı, ekonomik ve ekolojik sonuçlar doğurmasının yanı sıra, ülkelerin/kentlerin kendi kendini besleme potansiyelini düşürerek, dışa bağımlı duruma gelmesine neden olmuştur/ olmaktadır.
Kentlerin yayılması sürecinde amaç dışı kullanıma konu olan verimli tarım arazilerini tartışmayı ve bununla ilgili saptanan verileri ortaya koymayı amaçlayan çalışmanın saha araştırması Konya kentinde gerçekleştirilmiştir. Konya, 1950’lerden sonra hızla büyüyen ve çevresine doğru ciddi yayılma gösteren bir kenttir. Aynı zamanda verimli tarım toprakları üzerinde bulunan ve tarımın önemli bir ekonomik sektör olduğu kentte, özellikle 70’lerden sonra yaşanan hızlı nüfus artışına bağlı olarak ortaya çıkan yayılma, kent için yaşamsal önemi olan büyük miktarda tarım toprağının yapılaşmasına neden olmuştur. Bu dönemde kentin, özellikle güney ve batı kısmında bulunan 15.000 hektara yakın 1. ve 2. sınıf tarım toprağı yapılaşmaya açılmıştır. 1960’lardan sonra hazırlanan imar planlarıyla tarım alanları korunmaya çalışılsa da ekonomik çözümlerin yetersizliği nedeniyle istenilen ölçüde başarı sağlanamamıştır.

Anahtar Kelimeler: Kentsel Yayılma, Tarım Alanları, Konya.
Increasing of world population in recent decades and developing technology, have led to rapid urbanization. In this process, the expansion of urban areas have caused many environmental problems. Also, cities create air, water and soil pollution. As well as urban sprawl have started to put pressure on forests, water resources, natural landscapes and agricultural fields that surrounds urban areas. This pressure also affect agricultural land which is essential for human survival and is the main economic activity. Loss of productive agricultural lands have economic and ecological consequences and the loss of fertile lands reduce countries/cities’ capacity to feed itself and made them dependent.
The aim of the study, exhibit the loss of agricultural lands and determined to present information about this subject. The case area is Konya, where has been growing rapidly and urban area has expanded in great measure after 1950s. Also, Konya is located on fertile agricultural lands and agriculture is an important economic sector in Konya. Whereas, after 1970’s a large amount of agricultural land, approximately 15,000 hectares, have been urbanized because of urban sprawl. During this period, fertile agricultural lands especially in the southern and western part of the city have been urbanized. After 1960 development plans aimed to protect agricultural lands, but enough success has not achieved due to lack of economic solutions.

Keywords: Urban Sprawl, Agricultural Land, Konya.

ARTICLE
6.The Evaluation Of Large Scale Manufacturing Industry Entrepreneurs In Kayseri In Terms Of Entrepreneur Typologies
Senay Oğuztimur
doi: 10.5505/megaron.2013.76476  Pages 175 - 178
Bu yazıda Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından desteklenmekte olan “Kayseri'deki Büyük Ölçekli İmalat Sanayisinin Geliştirilmesinde Bir Araç Olarak Ulaştırma ve Lojistik Sektörlerinin Değerlendirilmesi” başlıklı, YTÜ Bilimsel Araştırma Proje Koordinatörlüğü tarafından desteklenmekte olan 2011-03-02-GEP01 numaralı araştırma projesinin ilk aşama bulguları sunulmaktadır. Araştırmanın amacı, bölgesel rekabet unsurları arasında yer alan girişimcilik unsurunu, Kayseri kenti imalat sanayisi girişimcileri özelinde değerlendirmek ve söz konusu girişimcilerin niteliksel farklılıklarını dikkate alarak bir tipoloji oluşturmaktır. Bu amaç doğrultusunda ildeki sanayi sektöründe faaliyet gösteren ve 2010-2012 yılları arasında en az bir kez İSO 1000 kayıtlarına girmiş 32 firma ile kalitatif bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın ilk bulgularına göre Kayseri’deki girişimci profili ağırlıklı olarak “esnaf girişimci” biçimindedir. Bu girişimci tipinin temel özellikleri; küçük yaştan itibaren işiyle yoğrulması, dolayısıyla kısıtlı eğitim imkanları olabilmesi, genellikle bir başka firmada profesyonel iş deneyimi olmaması, işin geliştirilmesi konusunda esnek olmayan yönetim biçimini benimsemesi, ürün ve ekipman konusunda sınırlı açılımları tercih etmesidir. Ayrıca, mali kaynakları çeşitlendirmekten ve bunun paralelinde belirsizlik durumlarında risk almaktan kaçınmak, uzun vadeli fırsatları değerlendirmek konusunda da mesafeli durmak da esnaf girişimcinin özellikleri arasındadır.
The beginning findings of the research project, titled “Enhancing Logistics Sector As a Tool in Order to Improve the Competitiveness of Large Scale Manufacturing Industry in Kayseri” that is supported by Yıldız Technical University Scientific Research Project Coordination Department, are being stated in this research brief. The missions of this article are to evaluate the “entrepreneurship” as being one of the regional competition factor to specify the manufacturing industry entrepreneurs in Kayseri and to determine the typology of the mentioned entrepreneurs. In accordance with this purpose, field research had been realised within 32 large industrial firms in Kayseri of which had achieved to be ranked in top 1000 industrial enterprises between 2010-2012 ones at least. As regards to the beginning findings, the evaluated entrepreneur profile in Kayseri could predominantly be accepted as “craftsman” entrepreneurs. The basic characteristics of this type of entrepreneurs are as following: kneaded with business life even from early ages, therefore limited education opportunities, generally lack of experience as professional in any other firms, adopt inflexible management style, prefer restricted expansion with regard to products and equipments. In addition, remaining distant to diversify financial tools and correspondingly avoiding to take risk in uncertainty circumstances and utilizing the opportunities in long term are the characteristic of craftsman entrepreneurs.

7.The Relationship between Environmental Change and Socio-Economic Structure in the Context of Socio- Ecological System Approach in Turkey
Senem Kozaman, Betül Şengezer
doi: 10.5505/megaron.2013.29484  Pages 179 - 189
Bu makalenin amacı, sosyo-ekolojik sistem (SES) yaklaşımı çerçevesinde Türkiye’de gelişmenin sosyo-ekonomik bileşenleri ile çevresel değişimlerin mekânsal yapısını anlamak ve aralarındaki etkileşimi ortaya koymaktır. Bu doğrultuda, çeşitli çevresel, sosyal ve ekonomik göstergeler kullanılarak gerçekleştirilen Temel Bileşenler Analizi ve K-Ortalamalar Kümelenme Analizi yolu ile farklı coğrafi örüntüler saptanmış ve ortaya çıkan alt bölgelerde SES bileşenleri endekslenerek çevresel değişimlerle sosyo- ekonomik yapı arasındaki etkileşim irdelenmiştir. Araştırma bulgularına göre, Türkiye’de gelişmiş olan metropoliten bölge ve çeperlerinin ekonomik ve beşeri sermaye güçleri giderek göreceli olarak yavaşlamakta, buna karşın gelişmekte ve geri kalmış bölgelerde ise gelişme hızı metropollere göre daha hızlı artmaktadır. Bu saptamadan üç sonuç çıkartmak mümkündür: (1) metropollerde gelişmenin çevre ve kaynaklar üzerinde yarattığı baskı eğiliminin devam etmesi halinde herhangi bir sürdürülebilirlikten söz etmek olanaksızlaşmaktadır, (2) gelişmekte olan bölgeler, büyüme eğiliminin devam etmesi halinde, kurumsal-sosyal-fiziksel sermayenin katkısıyla sürdürülebilir gelişme potansiyeli taşımaktadır, (3) turizm kentlerinde kaynak kullanımı artış hızının düşmesi, beşeri ve ekonomik sermayenin gelişimi önem taşımakla beraber turizmin dayanağı olan doğal kaynakların bozulma eğilimi dengeli büyüme adına risk yaratmaktadır.
The aim of the paper is to understand the spatial structure of development in Turkey in the context of socio-economic components and environmental change and to exhibit the interaction between these variables. Accordingly, using factor analysis and k-means cluster analysis with the contribution of environmental, social and economic indicators, different geographical patterns are revealed in Turkey and the interaction between natural degradation and socio-economic structure are examined with the index of SES components in resulting sub-regions. Based on research findings, the power of economic and human capital decline relatively in developed metropolitan areas, on the contrary in developing and underdeveloped regions development rate are increasing faster than metropolitan areas. From this determination it’s possible to obtain three results: (1) it’s impossible to mention sustainability in metropolitan areas if the pressure trend of development will proceed in environment and natural resources, (2) continuity of growth trend with the contribution of institutional, social and physical capital in developing regions will enhance the potential of sustainable development, (3) in tourism cities, although the decrease in resource consumption growth rate and development in economic and human capital, the deterioration of natural resources that are the basis of tourism activities expose risks for the balanced growth in tourism cities.



© 2024 Yıldız Teknik Üniversitesİ Mimarlık Fakültesİ



LookUs & Online Makale