In 19th century, with the machines getting involved in production, big changes started to take place in daily life. New production industries caused the formation of new transportaion webs to deliver the products and new residential areas to meet the accomodation and social needs of the producers. At this point of beginning of urbanization, designs of the new houses started to differ from the existing ones, existing houses and regions showed up changes.
With the effect of foreign economical aids, these changes started in our country in 1950s. Urbanization primarily effected houses for two main reasons. First, transition to the smallest family type and second, the loss of functionality of the production spaces in the houses. Both the streets in city plan scales and rooms in house scales started to standardize.
As a result, almost all rural areas became undistinguishable, causing dissatisfaction and loss of architectural identity about urban and rural areas.
The examined area, got involved in urbanization movement in 1980s with the increase of industrial investments. Lack of meeting the housing demand caused the old houses turn into apartment blocks. With the change of family structure and loss of the functionality of commercial areas, existing residential began to change meaning.
This paper in which changes in city plans and houses that took place in the area since 1985 is questioned and analysed systematically is important to present data for the design process of new residential areas equivalent to the above mentioned.
Üretime makinelerin girdiği 19. yüzyıl, günlük hayatta devinimi çok yüksek değişimlerin başlamasına neden olmuştur.
Yeni üretim alanları, üretilenlerin dağıtımı için yeni yolları, üreticilerin konaklama ve sosyal ihtiyaçları için yeni yerleşim alanlarını oluşturmuştur. Kentleşme sürecinin başladığı bu noktada, üretilen yeni konut mekânlarımızda kurgusal değişimler olmuş ve mevcut konut alanları ve mekânlarında değişimler izlenmiştir.
Dış kaynaklı ekonomik yardımların da etkisi ile bu değişimler ülkemizde 1950’li yıllarda görülmeye başlamıştır.
Kentleşme sürecinin öncelikli olarak konutlarda etkilerinin görülmesinin iki ana sebebi, çekirdek aileye geçiş ve evlerdeki üretim alanlarının artık işlevini kaybetmiş olmasıdır. Gerek yerleşim planı ölçeğinde sokaklar, gerekse de konut ölçeğinde odalar, üretilen sanayi ürünleri gibi standartlaşmaya başlamıştır. Bu durum, neredeyse tüm yörelerimizi birbirinden ayırt edilemez hale getirmiş, kaybolan mimari kimliğimizin yanında memnuniyetsizlik yaratan kent ve konut alanlarının oluşmasıyla sonuçlanmıştır.
Söz konusu çalışma alanı, kentleşme sürecine bölgedeki sanayi yatırımlarının arttığı 1980’li yıllarda dâhil olmuştur.
Konut açığının kapatılamaması eski konutların apartmanlaşmasına neden olurken, çekirdek aile düzeni ve işlevini yitiren iş alanları nedeniyle de mevcut konut mekânları anlam değiştirmeye başlamıştır.
1985 yılından günümüze değin aralıklı olarak yörenin yerleşim planındaki ve konutlarındaki değişimlerin sistematik olarak sorgulandığı ve analizlerinin yapıldığı bu çalışma, söz konusu yerleşim alanlarına eşdeğer alanlarda yapılacak yeni tasarımlarda veri teşkil etme açısından da önem taşımaktadır.