In the framework of this research, the discipline of philosophy has been found valuable for constituting a different form of understanding and forming the basis of the thinking system. For this reason, if the architectural design process generally proceeds through a thought-based concept and philosophy is one of the most important disciplines referred to by architecture, it is thought that the discipline of philosophy can be supportive in producing concepts that can contribute to spatial design. In this context, the concept of space has been discussed, considering the path it has followed in its philosophical past and the spatial transformation it has undergone. Then, a two-pronged discussion on the spatial approaches of the contemporary philosophers Martin Heidegger and Peter Sloterdijk was generated to support the design process by producing ontological-based concepts that can reveal new ideas about the perception of space. As a result of this study, it was seen that the production of the meaning of space has always taken place through the previously expressed thoughts and diversification of the concepts used in the spatial design together with the differentiating ideas can bring a different perspective to design. Fourteen new concepts, which are entity-centric, plurality, coexistence, life-in-between-of-life, womb space, resonance space, bubble space, bipolarity, intimacy, self-disclosure, intertwinement, architectural foam, immune-spheric and human sphere, were produced to support the architectural design process as a result of the discussion.
Keywords: Architectural design, Martin Heidegger; Peter Sloterdijk; philosophy; spaceÇalışma çerçevesinde, mimarinin en temel kavramlarından biri olan mekânın felsefi düşünce sisteminde ne şekilde ele alındığı ve nasıl dönüştüğü anlaşılmaya çalışılmış; mimari tasarım sürecinin genelde bir konsept üzerinden ilerlediği ve felsefenin; düşünme sisteminin temelini oluşturması ve mimarlığın en çok referans verdiği disiplinlerden biri olması yönüyle mekânsal tasarıma katkı sağlayabilecek konseptler üretilmesinde etkili olabileceği düşünülmüştür. Bu bağlamda, mekân kavramı felsefi geçmişinde izlediği yol ve geçirdiği dönüşüm dikkate alınarak günümüz çağdaş filozoflarından Martin Heidegger ve Peter Sloterdijk'in mekânsal görüşleri üzerinden incelenmiş, makalede felsefe altlıklı bir tartışma oluşturularak mekân algısı hakkında yeni fikirler ortaya koyabilecek ve tasarım sürecini destekleyecek ontolojik temelli konseptler üretilmesi amaçlanmıştır. Çalışma sonunda, anlam üretiminin mekân üzerine önceden geliştirilmiş düşünceler üzerinden gerçekleştiği ve farklılaşan söylemlerle birlikte mekânsal tasarımda kullanılan konseptlerin çeşitlenmesinin tasarıma farklı bir bakış getirilebileceği anlaşılmıştır. Yürütülen tartışma sonucunda; varlık-merkezli, çoğulculuk, birlikte-var olma, yaşam-içinde-yaşam, rahim mekanı, rezonans mekanı, baloncuk mekan, iki kutupluluk, yakınlık, kendini-açma, birbirine dolanma, mimari köpük, bağışık-küresel ve insan küresi olmak üzere felsefe altlıklı on dört yeni konsept üretilmiş, bu konseptlerin mimari tasarım sürecine katkı sağlayacağı düşünülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Mekân, Martin Heidegger, Peter Sloterdijk, Mimari Tasarım, Felsefe