The urban transformation process accelerated immensely by the end of the 20th century is one of the problems Turkey has faced. This process, which is guided by various legal and administrative sanctions for many years, affects historical urban areas negatively. One of these sanctions providing a basis for inappropriate interventions on the historical urban areas is the Law No. 5366 on “Conservation by Renovation and Use by Revitalization of the Deteriorated Historical and Cultural Immovable Property”. This law, the “Renewal Law” in short, carried into effect in 2005, causes irreversible damages and losses through the renewal of the qualified urban sites. The purpose of this study is to critically evaluate the urban transformation of the “Land Walls Protection Area”, one of four sites determined as world heritages in the Historical Peninsula of Istanbul, through a reading of the Law No. 5366. This evaluation is made through “Zeytinburnu Culture Valley Project”, which is the largest renewal project identified among the six renewal zones falls within the Land Walls Protection Area. The paper begins with the history of Zeytinburnu through a chronological narration. After emphasizing the values of the district, “Zeytinburnu Culture Valley Project” is introduced in terms of its purpose, scope and content. The study then focuses on the spatial effects of Law No. 5366 through the final state of the project. Lastly, on its 13th year of force, the consequences of the Renewal Law on the cultural heritage that needs to be protected are specified in the light of the internationally valid charters from a conservation point of view.
Keywords: Conservation, Land Walls Protection Area; Renewal Law No. 5366; urban transformation; Zeytinburnu Culture Valley Project.20. yüzyılın sonuyla birlikte hızlı bir gelişim gösteren kentsel dönüşüm süreci, Türkiye’nin deneyimlemekte olduğu sorunların başında gelmektedir. Uzun yıllar boyunca çeşitli yasal ve yönetsel yaptırımlarla yönlendirilen bu süreç, tarihi kentsel alanların olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır. Belirtilen uygunsuz müdahalelere zemin oluşturan yaptırımlardan biri de 2005 yılında kabul edilen 5366 Sayılı “Yıpranan Tarihî ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun”dur. Kısaca “Yenileme Kanunu” adıyla anılan bu kanun, sit alanı olarak korunan nitelikli kentsel dokularda geri döndürülmesi güç, hatta imkansız kayıplara sebebiyet vermektedir. Bu çalışmanın amacı, üstün evrensel nitelikleri dolayısıyla İstanbul’un Tarihi Yarımada’sı içerisinde belirlenen dört adet dünya miras alanından biri olan “Kara Surları Koruma Alanı”nın deneyimlediği kentsel dönüşümü 5366 Sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirmektir. Belirtilen değerlendirme, uluslararası ölçekte korunan bir kültür varlığı olan “Kara Surları Dünya Miras Alanı” dahilinde 5366 Sayılı Kanun kapsamında belirlenen altı adet yenileme alanından en büyüğü olan “Zeytinburnu Kültür Vadisi Projesi” üzerinden yapılmıştır. Makale kapsamında ilk olarak Zeytinburnu’nun kısa tarihçesi ile bölgenin sahip olduğu değerler aktarılmıştır. Ardından, 5366 Sayılı Kanun’un alan üzerindeki mekânsal etkileri; amaç, kapsam ve içerik bakımından tanıtılan “Zeytinburnu Kültür Vadisi Projesi” aracılığıyla vurgulanmıştır. Çalışmanın son bölümünde ise 13 yıldır yürürlükte olan 5366 Sayılı ‘Yeni’leme Kanunu’nun korunması gerekli kültür varlıkları üzerindeki etkileri uluslararası geçerliliğe sahip belgeler ışığında koruma bakış açısı ile yorumlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Koruma, Kara Surları Koruma Alanı; 5366 Sayılı Yenileme Yasası; kentsel dönüşüm; Zeytinburnu Kültür Vadisi Projesi.