Urban open spaces that have public characteristic via coexisting of citizens, communication and generating own social spaces, have been lost its value because of globalization and arise of new life styles. People-environment relation had ignored and disconnected, inert, problematic spaces had arised in these public spaces especially surrounding by gated communities that have developed since the late 1990. The aim of this study is to draw attention to some problems around gated communities and public spaces in the context of people-environment relations, and examines the theorical findings with the help of case study in Mavişehir-İzmir via systematic observation research. The study concluded that, the sustainability of open public spaces that take place around gated communities are under threat and this problem stem from the physical and social segregation. Thus, problematic spaces arise which are unsafety and disenable to interaction. When we examine two case site that built in different periods and have different characteristics in Mavişehir, it was observed that, park and recreation areas around 1. Stage Mavişehir site that does not have borders, using actively and have qualified design-landscape areas when we compared to Albayrak site. Design of open public spaces and landscape equipment are very limited in parks and recreation areas around Albayrak site. These places cause discarded, unsafe areas. The survey results reveal that gated communities undermine the relationship between human and environment, cause significant handicaps in terms of public life and sustainability of open public spaces.
Keywords: gated communities, public open spaces, man-environment relationBireylerin bir arada bulunması, iletişime geçmesi, kendi sosyal mekânlarını oluşturmasıyla kamusal özellik kazanan kentsel açık mekânlar küreselleşme ve yeni yaşam biçimlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte zedelenmeye ve önemini kaybetmeye başlamıştır. Özellikle 1990’li yıllardan itibaren inşa edilen kapalı konut sitelerinin çevresinde kalan bu alanlarda insan-çevre ilişkisi göz ardı edilmekte ve kentten kopuk, atıl durumda kalan sorunlu alanlar ortaya çıkmıştır. Çalışmanın amacı kapalı konut sitelerinin dışında kalan kamusal açık mekânların insan ve çevre ilişkisi açısından barındırdığı sorunlara dikkat çekmek, teorik bulguları İzmir kenti Mavişehir örnekleminde gerçekleştirilen ve sistematik gözlem çalışmasına dayanan bir alan çalışması ile test etmektir. Araştırma sonucunda kapalı konut sitelerinin bulunduğu yerlerde kamusal açık alanların sürdürülebilirliğinin tehdit altında olduğu, söz konusu problemin kapalı sitelerin yarattığı fiziksel ve sosyal ayrışmadan kaynaklandığı belirlenmiştir. Bunların sonucu olarak kamusal açık alanlarda etkileşime olanak vermeyen mekânlar ortaya çıkmakta, kullanım yoksunluğuna bağlı olarak güvensiz kamusal mekânlar oluşmaktadır. İzmir Mavişehir'de gerçekleştirilen alan çalışmasında farklı dönemde inşa edilen ve farklı tasarım niteliklerine sahip iki site incelendiğinde teorik bulgular sistematik gözlem verileriyle de desteklenmiştir. Mavişehir'de site sınırlarının olmadığı ve yaya erişiminin engellenmediği 1. Etap konut yerleşiminin bulunduğu alanda yer alan park ve rekreasyon alanlarının kullanımının Albayrak kapalı konut sitesinin bulunduğu alandaki kamusal açık alanlara göre gece ve gündüz çok daha etkin kullanıldığı, tasarım ve peyzaj elemanlarının daha nitelikli olduğu tespit edilmiştir. Albayrak konut sitesi yakın çevresindeki açık kamusal alanların tasarım ve peyzaj donatısının çok yetersiz olduğu, etkin biçimde kullanılmadığı, atıl, güvensiz ve suça meyil oluşturan ortamlar hazırladığı gözlenmiştir. Araştırma sonuçları kapalı konut sitelerinin insan ve çevre ilişkilerini zedelediğini, kamusal açık mekânların ve kamusal yaşamın sürdürülebilirliği açısından önemli açmazlar barındırdığını ortaya çıkarmıştır.
Anahtar Kelimeler: kapalı konut siteleri, kamusal açık alanlar, insan-çevre ilişkisi