With its 2500 years of historical heritage, Istanbul is situated on a privileged location at the crossroads of two continents. Further to this unique characteristic, the city comprises a wide palette of natural and cultural treasures like the Historic Peninsula, the Golden Horn and the Bosphorus. Since the 1970s, part of that heritage has been listed and is thus under protection. However, since the second half of the past century in particular, Istanbul has become a magnet for investments and individuals, with the result that these heritage sites are now targeted under an ongoing pressure of rapid urban growth and urban regeneration. This report attempts to provide an overview of Turkey’s conservation history, by placing an emphasis on risks in the planning of conservation areas in Istanbul. It is based on a study conducted by the authors in 2005-2006, in which all of Istanbul’s conservation areas were documented, digitalized and transferred into the Strategic Master Plan of Istanbul, prepared to a 1/100,000 scale. This paper provides a spatial and quantitative analysis of the city’s natural, archeological, historical, and urban conservation areas, all of which have been listed since the 1970s - when Turkey’s conservation legislation was expanded beyond the scale of single buildings. It also attempts to shed light on the problematic processes concerning Istanbul’s world heritage sites.
Keywords: Historical and natural heritage sites; conservation; Istanbul.İki kıtanın birbirine bağlandığı özel bir coğrafyada 2500 yıllık tarihi mirasıyla İstanbul, dünyada ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. İstanbul bu eşsiz özelliğinin yanı sıra, tarihi yarımada, Haliç ve Boğaziçi gibi pek çok doğal ve kültürel değeri bünyesinde barındırmaktadır. Bu değerlerin bir bölümü 1970’li yıllardan beri sit alanı olarak ilan edilerek bu özel statü kapsamında korunmaya çalışılmaktadır. Ancak, kentin özellikle geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında ülkenin nüfus ve ekonomik yatırımlarının çekim merkezi haline gelmesi, bu miras alanlarını sürekli olarak değişim ve dönüşüm baskısı altında bırakmaktadır. Bu yazıda, Türkiye’deki koruma mevzuatı kapsamında İstanbul’da belgelenen ve koruma altına alınan sit alanlarının niceliksel yapıları ve mekânsal dağılımları ekseninde bir değerlendirme yapıldı. Makaleye temel olan çalışma, yazarlar tarafından 2005-2006 yıllarında gerçekleştirildi; kentteki tüm sit alanlarının arşiv çalışmaları yapılarak sayısallaştırıldı ve 1:100 000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’na veri olarak aktarıldı. Bu yazıda, İstanbul’daki doğal, arkeolojik ve kentsel ölçeklerdeki sit alanlarının saptanması, belgelenmesi ve ilan edilmesi süreçlerinin izinden gidilerek Türkiye’deki koruma tarihinin gelişimi değerlendirildi; sit alanlarının karşı karşıya kaldığı temel riskler dile getirilerek özellikle planlama disiplini içinde yapılması gerekenlere dikkat çekildi. Ayrıca, tarihi yarımada’nın Dünya Miras Listesi sürecine de göndermeler yapıldı.
Anahtar Kelimeler: Tarihi ve doğal miras alanları, sit; koruma; İstanbul