The decisions about the built environment and the building codes in urban conservation plans have a critical role for a true conservation practice. Besides the necessity of planning decisions that are formed according to a holistic conservation policy, the building regulations and codes have direct effects in sustaining the characteristic and authentic features of the built environment. In urban conservation areas, buildings can be categorized in three groups: cultural assets that are already registered as heritage sites, existing buildings that do not present heritage value and proposed buildings that do not exist currently. The conservation law in Turkey provides a specific mechanism for monitoring and controlling registered heritage sites; however, this mechanism is quite limited for unregistered or new buildings in urban conservation areas. Therefore, within urban conservation plans, the decisions about the unregistered or new buildings become a primary challenge for the protection of authentic physical features in urban areas. Urbanization over the traditional urban area of Giresun dating to the late 19th and early 20th centuries has created obvious integration problems between new and old sites. The limited registration for traditional buildings, the insufficiency in codes and limitations for new buildings, the lack of a holistic planning policy, and the existence of unharmonious new buildings within and around the urban conservation area are the current problems in Giresun. These problems have been mainly caused by the building decisions of former urban conservation plans. This paper aims to share and argue the principles and decisions of the Revision Plan of Giresun Urban Conservation Area.
Keywords: Planning, urban conservation, conservation planningKoruma amaçlı imar planlarında yapılaşma kararları, başarılı bir koruma pratiği gerçekleştirilmesinde öncelikli konulardandır. Bütüncül ve kapsayıcı bir koruma politikası ve bu politikaya bağlı olarak alınmış planlama kararlarının önceliği yanında, korunmaya konu mekânın özgün/otantik niteliklerin yaşatılmasında yapılaşmaya yönelik kararlar doğrudan etkilidir. Korunacak kentsel alanlarda yapılaşmaya yönelik kararlarda başlıca üç yapı kategorisi ortaya çıkmaktadır: Kültür varlığı olarak tescilli yapılar, dokuda içinde yer alan ancak tescile konu olmayan mevcut yapılar ve doku içinde yeni yapılacak yapılar. Koruma mevzuatımız tescilli kültür varlıklarına ilişkin uygulama, izleme ve denetleme mekanizmasını oluşturmuş durumdadır; ancak tescil dışı olan taşınmazlarda ya da yeni yapılacak yapılarda bu mekanizma oldukça kısıtlıdır. Bu açıdan, koruma amaçlı imar planlarında yapılaşmaya yönelik kararlar, doku karakterinin doğru bir şekilde korunması ve dokunun otantik niteliklerinin sürdürülebilmesi için başlıca araçlar haline gelmektedir. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başına tarihlenen yapılardan oluşan Giresun geleneksel kent dokusu üzerinde kentleşmenin yarattığı tehditler, zaman içerisinde eski ve yeni doku arasında bütünleşme sorunları yaratmıştır. Geleneksel binaların tescilinin eksik yapılmış olması, yeni yapılacak binalar için gerekli yapılaşma koşullarının ve kısıtlamaların yetersizliği, bütüncül bir planlama politikasının eksikliği ve geleneksel doku içerisinde ve çevresinde dokuya aykırı yeni yapılaşma örnekleri, Giresun kentsel koruma alanlarında ortaya çıkan başlıca sorunlardır. Buradan hareketle, Giresun Kentsel Sit Alanı ve Koruma Alanları için hazırlanan Koruma Amaçlı Revizyon İmar Planı’nda yapılaşmaya yönelik belirlenmiş ilke ve kararların paylaşılması ve tartışılması amacıyla bu çalışma hazırlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Planlama, kentsel koruma, koruma amaçlı planlama